Dünya bir sahne ve biz onun üzerindeki oyuncularız. Bu sahnede kimimiz kuvvetliği oynuyoruz, kimimiz zayıfı. Senarist ve yönetmen de belli. Üzerimize düşen rolleri lakıyla yerine getirmemiz gerekir ki yaşama şansımız olsun.
Dünya düzeninde özellikle zayıfı camlandıran insanların çok fazla doğaçlama yapma şansı olmuyor. Kuvvetliler tarafından yazılmış metinleri oynuyorlar. Kimi zaman oynayış şekillerini bile onlar tarafından tayin ediliyor. Sahnenin neresinde duracaklarını belirleme şansları bile olmayabiliyor.
Zayıf dediğimiz insanlar kuvvetliler tarafından verilen metini oynamak zorunda kalıyor. Doğaçlama yapmaya kalkınca artık o sahnede yerleri olmuyor. Tabi kuvvetliler de kendi aralarında rol kavgası yapmıyor değiller. Kendi aralarında çarpışıyorlar ve kazanan senaryosunu uygulatıyor.
Geriye bu senaryoyu oynamak kalıyor. Muhalif sesler ancak kulislerde konuşabiliyorlar, tartışabiliyorlar. İşin en ilginci herkes doğrunun ne olduğunu bildiği halde, sahneye çıkınca her şeyi unutuyor ve verilen rolü oynuyor.
Bu sahnenin yönetmenliğini kuvvetli kesim paylaşıyor. Kimi zaman bu sahnede oynanan oyunlar için iyi finansman yapıyorlar ve uygulamaya koyuyorlar. Ama yine bu koyulan para kendilerine katlanarak dönüyor.
Oynayan; zayıflar ve kuvvetliler.
Kazanan; yalnızca kuvvetliler.
Bu sahnedeki oyunu izleyen de kuvvetliler. Dünya üzerinde zayıfların yazdığı ve uygulamaya geçirdiği senaryolara pek sık rastlamıyorsunuz. Çünkü bunu yapacak kaynak yok. Doğruyu bildikleri halde yanlışı oynamak zorunda kalıyorlar. Eğer rolünü başarı ile canlandırsa rahat ve huzurlu yaşama şansını yakalıyor. Dünyanın var oluşundan bu yana hep aynı senaryolar yazılmış. Sadece oyuncuları değişmiştir.
İleride neyi canlandıracaklarını bilseler bile tepki vermeden uygulamaya geçiyor insanlar. Çünkü artık bunu doğanın bir kanunu olarak kabul ediyorlar. Dünya büyük bir sahneyi, ülkeler ise sahnecikleri oluşturur.
Yerel bazda başarılı olanlar ve aynı ideoloji üzerinde oynayanlar birleşir, dünya sahnesindeki yerini alır. Aynı çatı altında buluşamayanlar bu sahnede sadece azınlık olarak kalırlar.
Peki bu sahnede sizin yeriniz neresi ya da neresi olmasını isterdiniz? Seçim şansınızın olduğunu düşünüyor musunuz? Bu soruların cevapları aslında bizler için verilmiş ama yine de sorgulamamız gerekir.
“Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister. Halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda değildir”