Kopya çekmek, her öğrencinin hayatında denemiş olduğu bir eylemdir. Ben bu eylemi adam gibi gerçekleştirdiğimi hatırlamıyorum. Ne zaman çeksem yakalanırım, kızaran yüzümün sayesinde.
Dünya kadar kopya yöntemleri gördük. Küçük kağıtlara yazıp, kravatın arkasına ve kopya kağıdının arkasına koymak ya da kız arkadaşlarının güzel bacaklarının üstüne yazması gibi. Neyse burada yazmama gerek olmayan birçok kopya yöntemi gördük.
Sanırım geçen senenin finalleri olması gerek. Ben ve birkaç arkadaşım sınıf tekrarı yaptığımız için, sadece sınavlara giriyoruz yeni “1″lerle. Tabii kimseyi fazlaca tanımıyoruz.
Herkes de bir panik var. Kimileri sesli şekilde okuyor, kimileri arkadaşlarına anlatıyor, kimi birbirilerine soru soruyor.
Sonra tabii kopyacılara takılıyor gözüm. Kimisi kağıtlara yazıyor, kimi sıraya ve kimi de tahtaya. Bunları gördüm. Ama içlerinde bir kız var ki öyle bir yöntem bulmuş ki şaşarsınız.
Kızcağız kopyayı bizim sınıfın fayanslarının arasındaki beyaz boşluğa yazıyor. Oradaki kıza sırf “Kızım salak mısın sen?” demek için muhabbetimin olmasını isterdim.